Telefon dolandırıcılarını tanımanın yolları 0 0

Seni de son zamanlarda ‘emniyetten’, ‘savcılıktan’ arayanlar oldu mu? Bir yanın onlara inanmamanı söylerken bir yanın da “Peki benim hakkımda onca bilgiyi nereden biliyorlar” diye şaşırdı mı? Cevabın evetse, “Telefon Dolandırıcılarının Hedefi Kulübü”ne hoş geldin, sefalar getirdin!

Amcacım, teyzecim, bizi yanlış anlama. Sen çetincevizsin. Kuşkumuz yok, dolandırıcıları şıp diye gözünden tanırsın. 

Ama peki ya telefon dolandırıcılarını?

Nihayetinde hepimiz insanız. Bir an boş bulunup, bizi kandırmaya çalışanlara kanabiliriz. Bu yazımızda, hazırlıklı ol diye, sana telefon dolandırılığından örnekler anlatacağız. Böylece seni emniyetten ya da savcılıktan aradığını iddia edenler yüzünden ne zamanını kaybedersin ne de yıllarca emek verin kazandığın birikimlerini. 

Devlet görevlileri telefonla arayıp para talep etmez

“Merhaba, biz emniyetten arıyoruz.”

“Nevin Hanım’la mı görüşüyorum? Ben Albay Muhsin. Teröristler sizin bilgilerinizi ele geçirmiş.”

“Osman Bey, ben savcıyım. Hesabınız ele geçirildi.”

Telefon dolandırıcılığı maalesef o kadar yaygınlaştı ki örnekler saymakla bitmez. 

Şunu asla unutma amcacım, teyzecim: Polis, asker ya da savcı kimseye mesaj atıp banka hesabının ele geçirildiğini söylemez.

Devlet görevlileri vatandaşları arayıp para istemez. Böyle bir mesaj alırsan, sil gitsin. Arayanlara da prim verme, kapat yüzlerine yüzlerine! Zamanın da paran da sinir sistemin de sana kalsın!

Ama sen sanıyor musun ki dolandırıcılık bu örneklerle sınırlı… 

Vergi dairesi görevlileri telefonla arayıp borç bilgisi paylaşmaz

“Merhaba Muazzzez Hanım’la mı görüşüyorum? Vergi borcunuz çıktı, acilen ödemeniz gerekiyor.”

Sakın“Adımı biliyorsa kesin devlet görevlisidir” diye düşünme! Dolandırıcılar düşündüğünden daha becerikli. Herhangi bir yoldan adına ve soyadına hatta adres bilgilerine bile ulaşmış olabilir.

İçine vergi borçlarına dair bir kurt mu düştü, ara vergi dairesini, bak borçlarına e-devlet’ten ya da çocuğundan, torunundan iste. Ama asla telefondan sana ulaşmaya çalışanlara prim verme!

Çekiliş için arayanlara kanma 

Tebrikler! Çekilişimizi siz kazandınız. Büyük ödülü almak için önce şu hesaba para yatırmanız gerekiyor.”

Kim mutlu olmaz, bir çekilişte ikramiye kazanmak, banka hesabını güzel güzel doldurmak? Ama sen sen ol, bu çekiliş numaralarına prim verme. 

Ortada ne ödül var ne de kazandığın bir ödül. Varsa yoksa dolandırıcılık…

Dijitale ve akıllı telefonlara dair her şey Dijitamin’de 

Telefon dolandırıcıları insana “dünyanın çivisi çıkmış” dedirtse de onlara kanmamak mümkün. Sen uyanıksın, büyük düşün!

Hem akıllı telefonlara hem de dijital dünyaya dair çok daha fazlasını öğrenmek için Dijitamin’i takip etmeyi ve YouTube kanalımıza abone olmayı unutma.

Önceki İçerik

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Cool Bir Ebeveyn Hesabı için Kaçınman Gereken 5 İçerik… 0 82

Cool Bir Ebeveyn Hesabı için Kaçınman Gereken 5 İçerik...

Kızın seni sosyal medyada takip etmiyorsa, oğlun paylaşımlarını beğenmiyorsa, sosyal medyadaki “cool”luk seviyeni artırmanın zamanı geldi de geçiyor demektir!

“Haydi cool olalım” demek kolay.

Peki çocuğunun gözünde cool bir ebeveyn olmak için ne tür içeriklerden kaçınman gerektiğini biliyor musun?

Haydi başlayalım!

Bir. Profil açıklamana asla ve katta şunları yazma!

Ada’nın annesi, Muhittin’in eşi

Berkcan’ın yakışıklı babası

Künfe ye kün…

Evlatlarınla gurur duyuyorsun, çok güzel. Evliliğinde de aşkta da tarih yazıyorsun, o da şahane.

Ama gel, sosyal medyada bunları profiline yazma!

Hele bir de o emojiler, kalpler, nazar boncukları yok mu… İşte onları hemen siliyoruz. Peki ne yapıyoruz? Az öz, basit bir açıklama yazıyoruz ya da bir şey yazmamayı seçiyoruz!

Sen bulursun güzel bir şeyler.

Sen cool’sun, büyük düşün!

İki. Takip ettiğin hesap sayısını takipçilerinden az tut!

Eğer yedi kişi seni takip ediyorsa sense 2000 kişiyi takip ediyorsan, baştan söyleyelim. O iş zor!

Takip ettiğin hesapları zihin süzgecinden geçir, takipçilerini de artırmaya bak.

Şimdi hoş mu, kimsenin takip etmediği bir hesap binlerce kişiyi takibe almış… “Sahte hesap” derler vallahi insana!

Üç. Profilini gizli tut.

Cevap vermeden önce düşün: Biraz gizemin iyi gelmediği bir şey var mı şu hayatta?

Sen sen ol, profilini gizli tut. Oğlun da kızın da fellik fellik arasın nerede bu annem, babam diye…

Hep sen mi onların peşinden koşacaksın canım 🙂 Biraz da onlar arasın annem nerede, babam nerede diye…

Dört. Profil fotoğrafını iyi seç.

Sen de sırım gibiydin, evlendiğinde belki 48 kiloydun her Türk kadını gibi; kabul.

Kasların civar şehirlerden gözükürdü, herkesler peşindeydi; ona da tamam.

Ama sosyal medya hesabını düzenlerken, profilin için şimdiki haline benzeyen, güncel bir fotoğraf seçsen, daha iyi olmaz mı?

Beş. Aşırı paylaşımdan kaçın.

Şimdi diyeceksin, “Bir şey paylaşmayacaksak, çocuğumuzun hesabında da casusluk yapmayacaksak sosyal medyada ne işimiz var?”

Peki sen takip ettiğin hesaplar devamlı sıkıcı fotoğraflar paylaşsa, birbirinin aynı Story’ler atsa, hesabını gereksiz içeriklere boğsa, ne düşünürdün?

Diyelim ki tatile gittin. Otelin koltuklarını, süs havuzunu, çay bardağını, anlayacağın her bir şeyi paylaşmak zorunda değilsin!

Ayak fotoğraflarına ve karanlık, piksel piksel çıkan fotoğraflara değinmiyoruz bile.

Fotoğrafların ilginç olsun, merak uyandırsın. Şaşırtsın!

Altı. Yorumlarına özen göster.

Fotoğraflarının altına gelen yorumlara, sorulara hiç cevap vermiyor musun?

Eleştiri de olsa iltifat da olsa soru da olsa hepsinde like’a basıp geçiyor musun? Yoksa yorum diye roman mı yazıyorsun?

Sana yüzyılın sırrını verelim: Sosyal medyada olay sadece iyi içerik paylaşmak değil. İyi kötü tüm yorumları ve soruları da cool bir şekilde yönetebilmek.

Sakin sakin, az öz bir şekilde verilen cevapların cool’luğunu da hiçbir şey geçemez, bizden söylemesi…

Aradığın (ve aramadığın) her şey Dijitamin’de!

Biz bu satırları yazarken belki yepyeni Instagram akımları çıkacak, Facebook’un özellikleri değişecek; kurallar yeni baştan yazılacak.

Bu yüzden gel sen bizi takip et, yeniliklerden haberin olsun!

Dijitalde neler yapman ve de neler yapmaman için bilmen gereken her şey, Dijitamin’de.

Kanalımıza abone olmayı da lütfen unutma! 😀

Telefon Detoksu Nedir ve Nasıl Yapılır? 0 73

Telefon Detoksu Nedir ve Nasıl Yapılır?

Eğer sen de “bu cep telefonları olmadan önce biz ne yapıyorduk” diyenlerdensen, elinde telefonuyla uyuyakalanlardansan, arkadaşlarıyla buluşup onların yüzlerini sadece Face’lerde görenlerdensen, detoks zamanın gelmiş demektir!

Telefon detoksu nedir?

Telefon detoksu, belirli bir zaman aralığında telefon kullanmamak demek. İnanması zor geliyor, farkındayız. Sen ve cep telefonun ayrılmaz bir bütünsünüz. Ama eğer aşağıdaki durumları yaşıyorsan, telefon detoksu zamanın geldi de geçiyor demektir!

  • Saatlerce scroll yapmaktan gözlerin ağrıyor.
  • Günde bir saatten fazla ekran başındasın.
  • Uyanır uyanmaz elin telefona gidiyor.
  • Gece yatağa telefonunla giriyorsun.
  • Uykuların çok düzensizleşti.
  • Yemeklerde bile telefonuna bakıyorsun.
  • Ailen, arkadaşların telefonuna çok baktığını söyleyip seni sana şikayet ediyorlar!

Öneri 1: Telefonla uyuyup uyanma

İyi bir uyku, sağlık için olmazsa olmaz. Yoksa ne zaman dinlenecek bu zihin, bu vücut? Peki ya tüm gün telefona bakan o zavallı gözlerin?

Sen sen ol, uyanır uyanmaz hemen telefonuna koşma. Bırak, bedenin kendine gelsin, zihnin güne hazırlansın.

Gece uyumadan önce telefonu yatağa götürmek de bir diğer hata! Yattıktan sonra asla telefonuna bakma. Hatta sana önerimiz, uyumadan bir saat önce telefonunla olan tüm ilişiğini kes! Uykuların daha düzenli ve kaliteli olacak; bize teşekkür edeceksin.

Öneri 2: Kurtul şu bildirimlerden

Bir diğer yöntem de bildirimleri kapamak ya da azaltmak. Kendine sor ve cevaplarken de dürüst ol: O 95 mezunlar grubunun her WhatsApp mesajı gerçekten gerekli mi?

Her Facebook bildirimini almak zorunda mısın?

Gmail’ine gelen eposta sayısını her an takip etmek, hayatında büyük bir değişiklik mi yaratıyor?

Cevaplar sırasıyla: Hayır, hayır ve kesinlikle hayır.

Öneri 3: Yemek ayrı, telefon ayrı

Sana ilk önerimiz, yemek yerken telefonu yanına almaman. Hem yemekten daha çok keyif alacaksın hem de etrafındakilerle iletişim kurmaktan.

Diyetisyenler dahi kilo vermek için yemek yerken sadece önündeki yemekle ilgilenmen gerektiğini söylüyorlar.

Önce 4: Yeni hobiler edin

“Telefona dokunmayacağım” diye kendini zorlama. Şimdi diyeceksin, “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu”!

Şöyle ki, paylaştığımız öneriler aklının bir köşesinde bulunsun. Önemli olan, telefondan kalan zamanı neyle doldurduğun.

Telefonla daha az ilgilenmeye başladıktan sonra kendine ne kadar çok zaman kaldığına inanamayacaksın! Peki bu zamanı nasıl doldurmak istersin?

Yıllar önce başlayıp devamını getiremediğin bir hobiyle tekrar ilgilenmeye ya da yeni bir hobiye yelken açmaya ne dersin?

Detoks bahane, Dijitamin şahane!

Aslında bu telefon detoksunu teknoloji detoksuna dönüştürebilir; laptop, bilgisayar ve tablet’inden de bir süre ayrı kalabilirsin. Sen geri döndüğünde, biz seni bekliyor olacağız 🙂

Sana bol telefon detokslu, dijitall ve de Dijitamin’li günler dileriz!

En Çok Okunan Kategoriler

Editörün Seçtikleri

Bizi Takip Edin!