“Bu çocuk kafasını telefondan kaldırmıyor”, “telefonu elimden aldığında sinirleniyor” diyorsan, doğru yerdesin!
Teknoloji bağımlılığının literatüre geçmiş bir hastalık olduğunu biliyor muydun? Evet, yanlış okumadın! Teknoloji bağımlılığı, her yaştan insanı etkileyebilen yepyeni bir hastalık. Maalesef teknolojiyle birlikte bonus olarak gelebiliyor!
Adı kulağa havalı gelse de, hem beyin yapısını hem de gündelik hayatı oldukça olumsuz etkileyebiliyor, teknoloji bağımlılığı. Bunun türlerinden biri de akıllı telefon bağımlığı. Günümüz gençlerinde de oldukça sık rastlanan; yakalanması kolay ama çözmesi biraz zor bir durum.
Eğer senin çocuğun da telefon bağımlılığından muzdaripse, hem onun selameti hem de senin huzurun için sana beş tane önerimiz olacak.
Çözüm 1: Düzenli ekran takibi yap.
İlk olarak, ekran takibi yapmakla başla. Bu çocuk günde kaç saatini telefon başında geçiriyor, hafta sonları çok daha fazla mı zaman harcıyor yoksa alışkanlıkları hafta içi ile benzerlik mi gösteriyor?
Önemli olan, hemen panik yapmadan durumu anlamaya çalışmak. Çocuğun odasında uzun süre yalnız zaman geçiriyor olabilir. Belki çok sık dışarı çıkıyor. Bu demek değildir ki her saniye telefonuna yapışık yaşıyor!
Tabii altını çizelim; burada hafiye gibi devamlı onu izlemenden bahsetmiyoruz. Ama Family Link gibi uygulamalarla ve çocuğunla konuşarak, telefonda ne kadar zaman geçirdiğini ve hangi içeriklere baktığını takip etmende fayda var.
Family Link demişken…
Öneri 2: Family Link ve içerik ayarları.
Eğer Dijitamin YouTube kanalına abone olduysan, Family Link videomuzu çoktan izlemiş olabilirsin. “Yok, daha olmadım” diyorsan seni hemen bu hatadan dönmeye davet ediyor ve “Abone ol”a tıklamaya davet ediyoruz.
Family Link, Google’ın ebeveynlere ücretsiz sunduğu ve çocuğu 12 yaşından küçük olan anne babaların hayatını birçok açıdan kolaylaştıran şahane bir uygulama.
Bu uygulamayı indirdikten sonra, kişisel ayarlarını giriyor ve çocuğunun bakabileceği web içeriklerini seçebiliyorsun.
Üstelik, kızının, oğlunun telefonda geçireceği zamanı da sınırlandırabilirsin.
Videomuzu buradan izleyip daha fazlasını öğrenebilirsin.
Çocuğunun bakabileceği web içeriklerini seçebilir, telefonda geçireceği zamanı sınırlandırabilirsin.
Zaten biliyorsundur ama biz yine de söyleyelim; içimizde kalmasın. Çocuğun telefon başında saatlerini geçirdiğinde telefonu saklamak, ona ceza vermek ya da azarlamak genelde pek işe yaramıyor. Eğer ergenlik çağındaysa, ters bile tepebiliyor.
Bu yüzden önerimiz, onun güvenliği ve sağlığı için daha işin en başında internet ve telefon ayarlarını yapman.
Çözüm 3: Sağlıklı iletişim kur.
Ünlü İspanyol yönetmen Pedro Almodovar’ın da dediği gibi, konuş onunla.
Kızın, oğlunun ilgi alanları neler? İnternette ne yapmaktan keyif alıyor bu çocuklar? Telefon dışında ilgisini başka neler çekebilir? Ona bu konuda bir anne ya da baba olarak nasıl destek olabilirsin?
Böylece internette neden o kadar zaman geçirdiğini anlayabilir ve ona farklı öneriler sunabilirsin.
Dijitamin olarak sevdiğimiz yazarlardan Matt Haig diyor ki, “Yalnızlığın kökeninde anlamsızlık yatar.” Ne kadar anlamlı bir ifade, öyle değil mi?
Kızınla, oğlunla konuşarak, ilgi alanlarını daha iyi görebilir; neden tüm zamanlarını telefon başında geçirdiğini öğrenebilirsin.
Unutma, yalnızlıklarını anlamlı bir çabaya dönüştürmelerine, ebeveynleri olarak en çok sen yardımcı olabilirsin!
Çözüm 4: Hobi edinmesine destek ol.
Bir önceki bölümde dediğimiz gibi, “konuşmak” değeri bilinmeyen bir çözüm önerisi.
Çocuğunla sağlıklı iletişim kurarak, farklı ilgi alanlarını keşfedebilirsin.
Belki ihtiyacı olan biraz hareket etmek. Ya da seninki el işlerinde çok başarılı. Belki ikisi de!
Onunla konuşarak, ilgi alanlarını daha iyi görebilir ve onun da farklı yönlerini keşfetmesi için destek olabilirsin.
Belki kızının içinde bir sporcu, oğlunun içindeyse bir sanatçı uyanmayı bekliyor; kim bilir…
Çözüm 5: Doğada vakir geçirmesini sağla.
Ağaçlar, çiçekler, böcekler… Mavi ve yeşil.
Sadece telefon bağımlılığının değil, birçok rahatsızlık için farklı yaş gruplarındaki insana iyi gelecek yegane çözüm, doğa.
Şimdiki çocuklar, belki bazılarımızın zamanında yaşadığı gibi “güvenli sokak gezmeleri” deneyimini yaşayamıyor. Hem şehir hayatının riskler barındırması hem de teknoloji, sadece çocukları değil, bizleri de eve kapatıyor.
Çocuğunun ekran süresini kısaltmak istiyorsan, işe doğada vakit geçirmesini sağlayarak başla.
Birlikte ister piknik yapın ister yürüyüş, ister bisiklete binin ister kamp kurun…
Ama yeter ki hareket etmesine, temiz hava almasına destek ol.
Enerjisini doğru yerde harcayabilen çocuk, daha mutlu bir çocuktur, unutma!
Çocuğunun ekran süresini kısaltmaktan telefon bağımlılığı testlerine, hayatını kolaylaştıracak içerikler Dijitamin’de; e haydi, Dijitamin çok güzel, sen de gelsene!